SAÇ DÖKÜLME NEDENLERİ

SAÇ DÖKÜLMESİNİN KALICI VE KESİN ÇÖZÜMÜ SAÇ EKİMİDİR...

NORMAL SAÇ DÖKÜLMESİ

Bütün saçlar doğal yaşam süreci sonunda döküldüklerinden, saç dökülmesi belli oranda herkeste olan ve normal sayılan bir durumdur. Dinlenme evresinde saçın köküyle olan bağlantısı gevşer, beslenmesi ve uzaması durur ve saç soğanı cilt yüzeyine doğru ilerler. Zaman içinde olağan saç hareketleri, yıkama, fırçalama v.s. etkisiyle saç kökü daha da gevşer ve sonunda saç teli düşer. Bu şekilde her gün 80-100 saç telinin düşmesi doğal olup bu bir saç dökülmesi değildir. Çünkü saç kökünün dinlenme süreci sonunda yeni saç oluşacaktır. Günlük dökülen saç sayısı şampuanlama, fırçalama v.s. gibi fiziksel nedenlere bağlı kopan ve kırılan saç telleri de dikkate alındığın da daha fazla olabilmektedir.

 

FİZYOLOJİK SAÇ DÖKÜLMESİ

Bu tip saç dökülmesi genellikle geri dönüşümlüdür. Yeni doğan bebeklerin ilk birkaç günde görülen ani saç dökülmeleri veya hamile kadınlar da doğumdan hemen sonra görülen yaygın saç dökülmesi fizyolojiktir. Erişkinliğe doğru düz ön alın çizgisinin kaybolması da fizyolojik saç dökülmesi olarak kabul edilir fakat bu saç dökülmesi geri dönüşümlü değildir.

 

ANDROJENİK SAÇ DÖKÜLMESİ

Anne ve babadan geçen genlerle daha anne karnında saçların ileride dökülüp dökülmeyeceği programlanmıştır. Ancak bu genleri taşıyan herkeste saç dökülmesi gerçekleşmeyebilir. Çünkü dökülmeye kodlu gen varsa da vücudun tanımlaması gerekir. Bunlar da yaş, stres, hormon düzeyi ile tetiklenir. Tetiklenmiyorsa dökülme olmaz. Androjenik saç dökülmesi tüm dünya da erkek ve kadınlarda en sık görülen saç dökülme tipidir. Androjenik saç dökülmesi, ya da erkek tipi saç dökülmesi olarak da adlandırılır. Hem erkek hem de kadın da androjenik hormonlar (Testesteron, androstenodion ve dihidroepitestesteron (DHT))mevcuttur. Bu hormonlar erkek de testis ve böbrek üstü bezinden, kadın da over ve böbrek üstü bezinden salgılanır. Bazı saç foliküllerinin DHT’a uzun süre maruz kalmaları sonucun da saçlar da incelme ve zayıflama daha sonra da dökülme olur. Fizyopatolojisi; Genetik yatkınlığı olan bazı saç folikülleri 5-alfa redüktaz enzimince zengindir. Bu enzim Testesteronun, DHT’a dönüşmesinden sorumludur. DHT; saç foliküllerinde reseptörlere bağlanmak suretiyle hücre metabolizmasını etkileyerek saçın doğal döngüsünün durmasına neden olur. Saç dökülmesinin erken evresinde saç incelir(minyatürizasyon) ve pigmentini kaybederek rengi açılır. Bu dönem de kullanılması önerilen Rogain (minoksidil) ve Propecia (finasterid) 5 alfa redüktazı inhibe ederek DHT’un foliküller de yükselmesini engellemekte ve saç dökülmesini önlemektedir. Saç dökülmesinin ne zaman başlayıp duracağını kestirmek mümkün değildir. Burada belirleyici olan genetik yatkınlıktır. Saç ekiminde genel tercih ense ve kulak üstü saçların kullanılması olmalıdır ancak zaman zaman diğer vücut alanları da verici alan olarak kullanılabilmektedir.Ense ve kulak üstü saçlar 5-alfa redüktaz aktivitesi içermediklerinden dökülmezler. Bu nedenle, DHT’a duyarsız bu bölgelerden alınarak yapılan saç ekiminde ortamda testesteron bulunmasına rağmen saçlar dökülmezler.

 

DİFFÜZ ALOPESİ

Bütün kafa derisi üzerinde yayılan generalize veya globe saç dökülmesidir. Ciddi boyutta saç kaybı olana kadar genelde fark edilmez. Diffüz alopesinin gidişatı değişkendir ve nedene bağlı olarak devamlı veya dönem dönem artan şekilde olmaktadır.

 

ALOPECİA AREATA(AA)

Saç kıran olarak da bilinen alopecia areata, her iki cinste genç ve orta yaşlı erişkinler de görülür. Saçlı derinin her hangi bir yerinde, nadiren diğer vücut alanlarında da görülebilen oval yada dairesel alanlar şeklinde saç dökülmesi ile karakterize tekrarlayan bir hastalıktır. Nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte otoimmun bir hastalık olduğu söylenebilir.Stres durumun alevlenmesine neden olabilir. Bazen tüm vücut kıllarının döküldüğü görülebilir (Alopesia Totalis). Hastalık kişiler de ruhsal çöküntüye neden olabilir. Kişi toplumdan soyutlanabilmektedir. Tedavide saç ekiminin yeri yoktur. Çoğu zaman 6ay-1yıl içinde saçlar geri döner. Tedavide topikal veya enjeksiyon şeklinde steroidler kullanılır.

 

KİŞİYE BAĞLI SAÇ DÖKÜLMESİ

1.TRİKOTHİLLOMANİ; Bu tip saç dökülmesi daha çok çocukluk çağında görülür. Kız çocuklarında daha yaygındır. Takıntı halinde saçlarıyla oynayan ve çekiştiren kişilerde görülür. Psikolojik bir temeli olduğu kabul edilmektedir. Kişi saçlarını, kaş hatta kirpiklerini yolarak koparmaktadır.Aynı bölgeden kılın devamlı koparılması o bölge de kalıcı kılsızlık oluşturabilmektedir. Psikoterapi ile desteklenmelidir. Saç ekimi ile çok başarılı sonuçlar alınabilmektedir. 2.TRACTION ALOPECİA ; Saçın uzun süre gerilmesi, çekilmesi sonucu ortaya çıkan kalıcı bir dökülmedir. Saçların çok gerilerek toplanması, sıkı yapılan saç örgüleri ve sıkı uygulanan türban tarzı başörtüleri özellikle alın saç çizgisi ve yanlarda dökülmeye neden olabilir. Erkeklerde ise uzun süreli saç protezi kullananlarda klipsler ve yapıştırıcı maddelere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bu dökülme tarzında saç ekimi oldukça başarılı sonuçlar vermektedir.

 

SCARRİNG ALOPECİA

Yüz germe ve kafa bölgesi ameliyatları sonucu ortaya çıkan yara izleri ve yanıklar bu tarz saç dökülme nedenlerini oluştururlar. Saç foliküllerinin kalıcı yıkımı söz konusudur. Yara dokusu üzerine yapılan ekimlerden çoğu zaman başarılı sonuçlar alınabilmektedir. Bu tip dökülmelerde saç ekiminin faydalı olup olmayacağının tespiti için skar kalınlığı ve cildin kan dolaşımı değerlendirilmelidir. Yara yanık alanı çok geniş ise plastik cerrahinin toplayıcı bir operasyon yapması gerekebilir.

 

TELOJEN EFFLUVİUM

Yüz germe ve kafa bölgesi ameliyatları sonucu ortaya çıkan yara izleri ve yanıklar bu tarz saç dökülme nedenlerini oluştururlar. Saç foliküllerinin kalıcı yıkımı söz konusudur. Yara dokusu üzerine yapılan ekimlerden çoğu zaman başarılı sonuçlar alınabilmektedir. Bu tip dökülmelerde saç ekiminin faydalı olup olmayacağının tespiti için skar kalınlığı ve cildin kan dolaşımı değerlendirilmelidir. Yara yanık alanı çok geniş ise plastik cerrahinin toplayıcı bir operasyon yapması gerekebilir. dökülmelerine neden olabilecek etmenlerle hayatımız boyunca hepimiz karşı karşıya gelmekteyiz. Bazen gripal enfeksiyon ve üzüntü bile saçlarımızın dökülmesine neden olabilir. Telojen Effluviuma neden olabilecek etmenleri şu şekilde sıralayabiliriz;

• Doğum sonrası bebekte olan dökülmeler

• Kronik hastalık

• Hamilelik sonrası (Hamilelik boyunca saçlar hormonlardan dolayı daha uzun anagen fazda kalır. Hamilelik boyunca saçlar en iyi durumundadır. Doğum sorasında ise saçlar hızla dinlenme fazına geçer ve bu durum hızlı bir dökülmeyle karşı karşıya kalınmasına neden olur. Aynı durum doğum kontrol haplarının kesilmesinden sonrada görülür.)

• Kanser tedavisi (Kemoterapiye bağlı dökülmelerin çoğu geri dönüşümlüdür. Radyoterapiye bağlı dökülmelerde ise geri dönüş nerdeyse imkansızdır.)

• Ciddi enfeksiyon

• Ciddi psikolojik stres

• Büyük ameliyatlar

• Hipo ve hipertiroidi

• Proteinden yoksun ağır diyetler

• Demir eksikliği anemileri

• Bazı ilaçlar

• Jetlag’a neden olabilecek uzun seyehatlar

• Ağır metaller (Selenyum,talyum,arsenik v.s.)

 

 

Bir deri bölgesinde hasara neden olan fiziksel ve kimyasal travmalar saç köklerinin iltihaplanmasına neden olarak o bölgede saçların dökülmesine neden olur. Saç köklerine hasar veren yıkıcı deri tümörleri, granülomlar, sistemik Lupus eritamatozus, Skleroderma, kıl kökü liken planusu, saç kökünün ciddi bakteriyel enkesiyonu, viral veya mantar enfeksiyonları da saç dökülmelerine neden olmaktadırlar.

 

YARA NEDENLİ SAÇ DÖKÜLMESİ

Bir deri bölgesinde hasara neden olan fiziksel ve kimyasal travmalar saç köklerinin iltihaplanmasına neden olarak o bölgede saçların dökülmesine neden olur. Saç köklerine hasar veren yıkıcı deri tümörleri, granülomlar, sistemik Lupus eritamatozus, Skleroderma, kıl kökü liken planusu, saç kökünün ciddi bakteriyel enkesiyonu, viral veya mantar enfeksiyonları da saç dökülmelerine neden olmaktadırlar.